Çocukluk Çağında Obezite Neden Kaynaklanır?
Gelişen dünyada, değişen yaşam koşulları olumlu katkıları yanında bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Tüm dünyada obezite sıklığı katlanarak artmaktadır. Obezite, günümüzün en sık hastalıkları listesinde giderek üst sıralara yükselmekte ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıkları arasında yer almaktadır. Obezite ile ilişkili hastalıklar çocukluk çağında çok daha az görülmektedir. Ancak, fazla kilolu çocukların çoğu fazla kilolu erişkinler olarak yaşamlarına devam ettiklerinden, erken yaşlarında bazı ciddi hastalıklar için risk altında olacaklardır. Obez çocuklar; yüksek tansiyon, şeker hastalığı (diabet), insulin direnci, karaciğer yağlanması, erken yaşta kalp-damar hastalıkları, kemik sağlığında bozulma, cilt problemleri, özgüven duygusu ile ilgili psikolojik sorunlar yaşayabilmektedir. Bu hastalıklar, yaşamı tehdit etmekte veya yaşam kalitesini bozmaktadır. Obezite ile ilişkili hastalıklar, sıklıkla çocukluk çağında sorun yaratmasa da erişkin dönemde yaşayacağı sıkıntılara zemin hazırlar. Günümüzde, yaşlılık hastalıklarının erken yaşlara kaymasının nedeni değişen çevre koşullarının yanında beslenme hatalarıdır.
Obezite nedir: Obezite, yağlı vücut kitlesinin, yağsız vücut kitlesine göre oranının artması olarak tanımlanabilir. Sorun enerji alımı ile tüketimi arasındaki dengesizliktir. Obeziteyi saptamak için vücut kitle indeksi (VKİ) hesaplanır. Vücut kitle indeksi kişinin kilosunun, boyunun (metre) karesine bölünmesi ile elde edilen rakamlardır (kg / m2). Erişkinlerde, 30 ve üstü değerler obezite, 25 ile 30 arası fazla kilolu olarak yorumlanır. Çocuklarda ise, her ülkenin kendi çocukları için hazırlanan, cinsiyete göre değişen ve her yaş grubu için hazırlanmış standart çizelgelerle karşılaştırılır ve VKİ değeri %95 üstünde olanlar obez olarak kabul edilir.
Çocuklarda bel çevresinin standart çizelgelere göre %90 ve üstünde olması abdominal obezite olarak tanımlanır. Erişkinlerde ise bel çevresinin kadınlarda 88cm, erkeklerde 102cm den fazla olması durumudur. Vücuttaki organ yağlanmasının ve dolayısıyla kalp-damar hastalıklarının göstergesi kabul edilir, kilo fazlalığından çok daha önemli bir ölçümdür. Bel çevresi standartların üstünde olan kişilerin; yüksek tansiyon, diabet (şeker hastalığı) ve erken yaşta kalp-damar hastalıklarına aday olacağı bilinmelidir.
Obezitenin metabolik etkilerinden insulin direnci, en sık görülen bozukluktur. İnsulin direncinin başlaması, öncelikle yağ metabolizması bozukluğu yaparak, karaciğer yağlanması ve damarlarda bozulmayı başlatır. Obezlerde, oksijen kullanımı sonucu vücutta biriken toksin olan, serbest oksijen radikallerinde artma da damar bozukluğunun ilerlemesine yol açar. Çocukluk çağının en belirgin özelliği, obeziteye bağlı hastalıklar ortaya çıksa bile tedavi sonrası bunların tamamen normale dönmesidir.