Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesi
Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ile ilgili yürürlük Türkiye ve 13 taraf ülkenin imzası ile yürürlüğe girdi. 25 ülke imzacı olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu kararları ve yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiği de kaydedildi. Kadına Yönelik Şiddete son uygulaması ile kadına karşı mücadelede önemli gelişmeler kaydedileceği de belirtildi.
Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesi ve Uygulanması Yürürlüğü
Kadınlara karşı her türlü Türk ayrımcılığın özellikle engellenmesi belirtildi. Türkiye çekincesiz olarak taraf olduğunu belirterek önemli bir aşama kaydedildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2009 yılında Nahide Opuz davasında özellikle Türkiye’yi sorumlu tuttu. Alınan karar erkek şiddetinin son bulması gerektiği doğrultusundaydı. Kadına Yönelik Şiddete son kapsamında alınan karar neticesi İstanbul Sözleşmesi’nin temelini de oluşturdu.
Kadına Yönelik Şiddete Son Sözleşmesinde neler var
Bugüne kadar kadına yapılan şiddet, toplumsal dayalı cinayetler ve ev içi şiddet konusunda detaylı açıklamalar getirildi. Ev içinde veya toplumda her şekilde kadına yönelik cinsiyete dayalı her hangi bir istismarın kesinlikle yapılmaması gerektiği belirtildi. Kadını bu tarz şiddetlerin etkilediği belirtildi.
Türkiye’de kadın cinayetlerinin sürdürüldüğü belirtilerek bu konuda acil önlemlerin alınması gerektiği belirtildi. Politikaların bu konuda yetersiz olduğu görüşü eklendi. Erkek şiddeti konusunda polis ve sacılar keyfi davranıldığı belirtildi. Kadına yönelik şiddet konusunda yeterli koruma ve sığınma evlerinin olmadığının da altı çizildi. Kadın koruma evleri ve çocukların da aynı şekilde korunması gerektiği konusunda talepler bildirildi.
Son zamanlarda kadına yönelik şiddetlerin artması aslında içimizde bir nevi korkuya yaratıyor. Ne kadar çözüm getirmeye çalışsalar da bir işe yaramıyor malesef önce insanları eğitmeleri gerekli.