Gelecek giyilebilir teknoloji çağı olacak gibi görünüyor. Eğer bu gerçekleşecekse, bilgisayarların çok farklı şekillerde ve çok farklı boyutlarda olması gerekiyor. Çünkü giyilebilir teknoloji ürünlerinin her türlü nesnenin içine girmesi gerekiyor. Gelecekte, hiç teknolojiye bulaşmamış veya teknoloji sistemlerinin küçük bir parçası olan faklı alandaki sektörler, teknolojiye artık daha çok yatırım yapmaya başlayacak. Ayrıca Intel yöneticilerinin dediği gibi, daha önce elini hiç silikona bulaştırmamış şirketler, giyilebilir teknolojigeliştirmek için birbiri ile yarışacak.
Intel giyilebilir teknoloji sektörünün bu ihtiyaçlarından yola çıkarak, Intel Curie adında bir platform geliştirmiştir. Intel Curie, kabaca tarif edilirse, dünyanın en küçük ve enerji verimliliği en yüksek bilgisayarıdır. Intel Curie aslında, üzerinde bluetooth, şarj edilebilir pil ve sensörler bulunan bir mikro işlemcidir.
Bir çok şirket giyilebilir teknoloji geliştirmek için farklı arge şirketleri ile ortak çalışmak zorunda kalıyor. Çünkü sıfırdan bir teknolojinin donanım ve yazılım gibi her şeyini geliştirmek, maliyet ve zaman kaybına sebep oluyor. Giyilebilir teknoloji geliştirmek isteyen şirketler artık Intel Curie sayesinde sadece iş modeline odaklanacak.
Intel Galileo, daha profesyonel ve uzun vadeli arge çalışmalarında bir altyapı sağlıyordu. Intel Curie ise hızlı ve kolay bir şekilde giyilebilir teknoloji geliştirmek ve hızlıca piyasaya sürmek isteyenler için geliştirilmiştir.
Intel Curie için Intel ekibi, bir kullanıcının yürüme hızını ve mesafesini, nasıl ölçüp, raporlayabildiğini gösteren bir örnek uygulama yapmıştır. Bu uygulama ile CES 2015’de Intel Curie ürününü tanıtmıştır.
Intel Curie, giyilebilir teknoloji çağına çok büyük bir katkı sağlayacağa benziyor. Bu arada Intel önceki ürünlerde olduğu gibi bu ürün için de ünlü bir bilim insanının ismini kullanmıştır. Bu, bir bilim kadını olan, 2 kez nobel alan ilk kişi ve nobel ödülü alan ilk kadın ünvanına sahip, fizikçi ve kimyager Marie Curie’dir. Ayrıca gurur verici bir diğer ayrıntı ise 2014 yılında Intel merkezinde çalışmaya başlayan Ayşegül İldeniz’in de bu projede katkısının olduğudur.
